Çocukluğumun tamamının gençliğimin ise önemli bir kısmının geçtiği köyde, Köy odası kitle ulaşım araçlarının (motorlu vasıtaların) çoğalması, Radyo Televizyon gibi eğlence araçlarının yaygınlaşması, kısaca gelişen teknoloji ile tarihe karıştı.
O tarihlerde Köy odasında, yaşlılar baş köşe diye tabir edilen yere, orta yaşlılar ve gençler biraz daha ortalara çocuklar ise kapıya yakın bir yere otururlardı. Gençler ve Çocuklar terbiyeyi edep erkanı burada öğrenirler. Köylüler uzun kış gecelerinde maldan, davardan bahseder alımı, satımı, yemi, samanı, beslenmesi ve bakımı ince detaylarına kadar konuşulur zaman zaman iktisadi, ticari, siyasi konulara geçilir akşamleyin havanın kızarmasına, bir metreye kadar yağan kara, müthiş ayaza ramen kavakların başında çeşitli nağmelerle öten kargalara varıncaya kadar her şeye yorum getirirler arada sırada konu ile ilgili espriler kahkahalar devam edip giderdi.
Yine o tarihlerde herkeste saat bulunmaz namaz vakitleri güneşe bakılarak kararlaştırılır. Takvim bulunmaz hangi ayda olduğumuz ayın kaçı olduğu birbirlerine sorulur bu konuda aylar ve günler hükümet hesabı bizim hesap diye hiç şaşmadan takip edilirdi.Gün dönümü, Mart Dokuzu, Mayıs Yedisi, Abrul beşi gibi günlere kaç gün kaldığı fırtınaların hangi gün olacağı söylenerek baharın gelmesi beklenirdi. Elektrik yoktu 8 numara 10 numara 15 numara gaz lambaları vardı gündüzden gazı doldurulur, fitili ayarlanır, iyi aydınlatsın diye camı odun külü ile yıkanırdı. Kara Davut’tan Nuh tufanı. Musa ve İbrahim a.s. ait kıssalar, Kesikbaş, Deli Dumrul, Hz. Ali, Battal Gazi cenkleri okunur can kulağı ile dinlenirdi.
Memurlar, Ormancılar, Jandarmalar, Kasabaya gitmek isteyen ve Kasabadan dönen uzak köylüler, Çerçiciler, Tüccarlar, Dilenciler v.b. tanıdık tanımadık bir çok misafir Köy odasında konaklar, eşyaları, binek ve yük hayvanları uygun yerlere yerleştirilir, yemekleri yatakları köy bekçisi tarafından sıra kimde ise getirilir en güzel şekilde ağırlanır sabahleyin gidecekleri güzergaha uğurlanırlardı.
Yukarıda sadece bir kısmını anlatmaya çalıştığım Köy odası bahsettiğim gibi artık tarihe karıştı. O günleri yaşayarak iyi kötü bir çok hatıra bırakıp Ebedi aleme göçen büyüklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Değişen şartların gereği rızkının peşinde koşarak başka yerlerde mekan tutan bizlerin de buluşma, kaynaşma ve tanışma yeri sanal alemdeki bu Köy odası iyi bir düşünce hayırlı ve uğurlu olsun. Köy odasında buluşmak dileğiyle Güzellik, birlik, beraberlik dolu her zaman bir öncekinden mutlu bir Bayram diliyorum. Bereketi ile bolluğu ile gelsin tüm insanlık için hayırlara vesile olsun Kurban Bayramınız mübarek olsun.
0 yorum:
Yorum Gönder